TEKFEN - Birden Fazla Ülkede Varlık Konum Takibi
RAKAMLARLA PROJE KAPSAMI
5000 Personel
1000 Motorlu Ekipman
4000 Motorsuz Ekipman
140 Binek Araç
Günümüzde zorlu müteahhitlik faaliyetlerinin öncü kuruluşlarından biri, aynı zamanda da çalışkan bir çevreci olan Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş.'nin temelleri 1956 yılında kurulan bir mühendislik danışmanlık şirketine uzanmaktadır. İş yönetiminde global kalite standartlarına olan tavizsiz bağlılığı şirketin altmış seneyi aşkın bir süredir sürekli büyümesi ve istikrarlı olmasını sağlamıştır.
Tekfen Holding A.Ş.'nin bir yan kuruluşu olan Tekfen İnşaat ve Tesisat A.Ş.; Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Kafkasya ve Orta Asya, Doğu ve Orta Avrupa'da büyük başarıları olan uluslararası bir yüklenici olarak saygın bir isimdir. Geniş çaplı faaliyetleri ağır inşaat işlerinden rafineriler ve petrokimya tesislerine; uydu kentlerden büyük endüstriyel işleme tesislerine, boru hatları ve deniz yapılarından güç tesisleri, elektrik ve iletişim işlerine kadar çeşitlilik göstermektedir. Tekfen İnşaat, hizmetlerini, kardeş şirketleri ve stratejik ortaklıklarıyla beraber, dünya çapındaki çok çeşitli müşterilerine anahtar teslimi olarak sunmaktadır.
ISO 9001:2015, ISO 14001:2015, ISO 45001:2018 ve ISO 27001:2013 sertifikalı bir şirket olan Tekfen İnşaat, sağlık ve çevrenin korunmasını önceliklendirerek, "sürekli gelişme" ve "ekip çalışmasına" olan sıkı inancı vasıtasıyla sürdürülebilir mükemmeliyeti hedefleyen yüksek kalite standartlarına kendini adamıştır.
AMAÇ
MALİYETLERİN MİNİMİZE EDİLMESİ, ZAMAN KAYBININ ENGELLENMESİ, VERİMLİLİĞİN SAĞLANMASI
Tekfen, dünyada çoklu lokasyonlarda ve eş zamanlı mega projeler gerçekleştiren önemli inşaat firmaları arasındadır. Dünyanın farklı noktalarında hayata geçirdiği projelerde kullanılan motorlu – motorsuz ekipmanların, binek araçların ve personellerin sayısı ve fonksiyonu birbirinden farklılık göstermektedir.
Bu kapsamda, Tekfen için gerçekleştirilen proje Türkiye, Katar, Azerbaycan, Kazakistan ve Suudi Arabistan’daki inşaat sahaları için planlanmıştır.
Projenin ana hedefi RTLS ve RFID teknolojisinin birlikte kullanımı ile zaman kaybını ortadan kaldırmak, maliyetleri azaltmak ve verimliliği sağlamaktı. Bunun için operasyonun anlık ve yarı anlık izlenmesi ve veri akışının analiz edilerek raporlanması gerekiyordu.
Çözümden beklenen çıktılar;
- Binek araçlar, motorlu ve motorsuz ekipmanlar ile personellerin konum takibinin yapılması
- Binek araçlar, motorlu ve motorsuz ekipmanlar ile personellerin performans takibinin yapılması
- Binek araçlardan alınan verilerin sistemde yorumlanması ile günlük kat edilen mesafeler, toplam sürüş süresi, hız grafiği, hız ihlalleri, aracı çalıştıran personel bilgisi, geçmişe yönelik ayak izi, geçmiş sürüşün harita üzerinde simüle edilmesi gibi verilerin toplanması
- Binek araçlardan alınan sürüş verileri doğrultusunda sürücü puantajının oluşturulması
- Araçların ekipman kodu, tipi gibi bilgilerle hangi projede kullandığının belirlenmesi
- Ekipmanların konum takibinin ve envanter sayımının yapılması ile kayıpların önüne geçilmesi
- Trafik ve rota optimizasyonu için anlık veri sağlanması
- Tüm bu veriler doğrultusunda, envanter gereksinimlerinin analizi ve optimizesi ile sürdürülebilir verimlilik ve maliyet yönetim mekanizması oluşturulmasıdır
UYGULAMADAKİ FİZİKSEL ZORLUKLAR
BİRDEN FAZLA ÜLKE, SAHALAR ARASI TAKİP
Projedeki operasyon sahalarının farklı ülkelerde olması, birbirinden farklı dinamiklere ve süreç yönetim gereksinimlerine sahip olması sebebiyle sabit bir alt yapı sistemi yeterli olmayacaktı. Projelerde kullanılan çok sayıdaki küçük ekipman için Aktif RFID tabanlı UWB tagler yüksek maliyetlere sebep olmaktaydı. Ancak ekipman kayıplarının önüne geçilmesi için envanter sayımı ve takibi yapılabilmeliydi. Ayrıca personel, ekipman ve motorlu araçlar inşaat sahaları dışındaki aktif olduğu süreler boyunca da takip edilmeliydi.
Tüm operasyonun anlık ve yarı-zamanlı olarak izlenebilirliğinin sağlanması için hibrit bir sistem geliştirilmeliydi. Proje kapsamında HF, UHF, Aktif RFID tabanlı UWB ve GPS haberleşmeleri kullanılarak tüm operasyonun dijital olarak izlenebilirliği sağlanmalıydı.
Proje 5000 kişilik personel, 5000 adetlik motorlu/motorsuz ekipman ve 140 adet aracı kapsıyordu. Sahadan anlık takip verileri oluşturulmalı ve bu verilerin sisteme kesintisiz bir şekilde iletilmesi sağlanmalıydı. Olası iletişim kesintilerine karşı alternatif çözümler geliştirilmeli, kesinti gerçekleştiğinde veri gönderim metodu değiştirilmeli ve veri kaybının önüne geçilmesi için en az bir haftalık kayıt tutulmalıydı.
Son olarak proje kapsamında LDAP, Here, Oracle ve Cisco entegrasyonları yapılmalı, veriler MS Azure’la saklanmalıydı.
ÇÖZÜM
HİBRİT VE ENTEGRE ÇÖZÜM
Türkiye ve Katar’da farklı inşaat sahalarına UWB tabanlı Aktif RFID anchorlar, belirlenen bölgeleri kapsayacak ve ayıracak biçimde kuruldu. İş makinesi ve binek araçlara GPS + Aktif RFID ve HF entegre ekipman UWB tagleri takıldı. Personellere UWB tabanlı Aktif RFID ve HF dual tagler ve ilgili personellere ise GSM + UHF el terminalleri dağıtıldı. Motorsuz ekipmanlara UHF tagler takıldı. Son olarak yazılım konfigürasyonları tamamlanarak sistemde takibi yapılacak personel, ekipman, iş makinesi, binek araç, bölge vb. tanımlar yapıldı. Bu sayede;
Personel taglerinde bulunan iş güvenliği sağlığı yazılımı sayesinde personelin düşmesi, hareketsiz kalması ya da acil durum çağrısı yapması hallerinde alarmın anlık olarak bölgesel konumuyla beraber merkeze iletilmesi sağlanmıştır. Ayrıca personellerin konum takibi yapılarak geriye yönelik ayak izleri gibi bilgiler raporlanmıştır.
Binek araçları ve iş makinelerinin çalıştırılması kartlı personel takip sistemine entegre edilmiştir. Bu sayede araçların kullanımının yetkili kişiler tarafından gerçekleştirilmesi sağlanırken, yetkisiz denemeler de takip edilmiştir.
Yetkili personelin kart ID’si ile aracı kullandığı süre boyunca CANBUS’tan alınan tüm veriler eşleştirilerek konum bilgisiyle beraber GPS üzerinden merkeze gönderilmiştir. GPS’in kapsam dışında kaldığı durumlarda RF haberleşmesinin devreye girmesi sağlanmıştır.
Bu sayede etrafta bir anchor varsa bilgilerin merkeze iletmesi, her iki bağlantının bulunmaması durumunda ise verilerin kaydedilerek ilk bağlantı anında iletilmesi sağlanmıştır.
İş makineleri arası etkileşim ve iş makineleri ile yaya etkileşimlerinde daimî olarak mesafe ölçümlerinin yapılması sağlanmıştır. Tanımlı uyarı ve tehlike mesafelerinde bir etkileşimin meydana gelmesi halinde operatör ve personellerin uyarılması sağlanmıştır.
Motorsuz ekipmanlarda bulunan UHF tagler, el terminalleriyle okunarak ekipman konum bilgisinin GPS üzerinden merkeze iletilmesi sağlanmıştır. Sahadan gelen diğer veriler ise algoritma süzgecinden geçerek raporlanmıştır.
Yapılan bu çalışmalar sayesinde; Personellerin;
Konumu, hangi projede çalıştıkları, performansları, sürüş raporları (Ani hızlanma, yavaşlama vb.), düşme, kayma gibi iş kazaları ya da acil durum çağrıları,
Ekipman ve Araçların;
Konumu, hangi projede kullanıldıkları, performansları, sürüş raporları (Yakıt tüketimi vb.) gibi bilgilerin merkeze akışı sağlanmıştır. Bu verilerle ekipman kayıpları önlenmiştir. İzlenebilirliğin sağlanmasıyla bir araç, personel ya da ekipmana başka bir projede ihtiyaç duyulması halinde optimum yönlendirilme yapılabilmiştir.
KAZANIMLAR
HF, UHF, Aktif RFID tabanlı UWB, GSM ve GPS ile hibrit ve maliyet etkin bir çözüm üretilmiştir.
WIPELOT GERÇEK ZAMANLI KONUM BELİRLEME SİSTEMİ'Nİ SEÇMEK İÇİN NEDENLER
Wipelot, müşterinin ihtiyacını ve inşaat sektörünün tüm operasyonlarını analiz ederek müşteriye özel hibrit bir çözüm geliştirmiştir. Bu çözümle;
Sahalar arası motorlu-motorsuz ekipman ve personel yönlendirilmeleri anlık konum ve iş planına göre yapıldığından azalan yakıt kullanımı nedeniyle işletme maliyetlerinde azalma,
Kaza riskinin azaltılması ve dolayısıyla bakım ve onarım giderlerinde maliyet tasarrufu, İş makinelerinin potansiyel iş gücü güvenliği risklerinin ortadan kaldırılması,
Envanter sayımlarının yapılabilmesi ve envanterin son konumunun görüntülenebilmesi ile gereksiz alımlar ortadan kaldırılarak maliyet tasarrufu,
Ekipmanların bakım-onarım takibinin yapılmasıyla bakım süresi geçmiş cihaz arızaları azaltılarak bakım ve onarım giderlerinde azalma sağlanmıştır.
Bu sayede Tekfen İnşaat, verimliliği arttırırken, yıllık 500.000 USD kadar tasarruf sağlamıştır.